Çalışmamda, Güney Afrikada ırkçılığın nasıl doğduğunu ve geliştiğini tarihi ayrıntılara fazla girmeden anlatmaya ve bizzat tanık olduğum sonuçlanma sürecini vurgulamaya çalıştım.Amacım Güney Afrikanın tarihini yazmak değildi. Güney Afrikada bulunmamdan yararlanarak, bu ülkede uygulanan ırkçılık rejimine ilişkin gözlemlerimi ve edindiğim izlenimleri tarihi gerçeklerle bütünleştirip, bu konudaki duygu ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim...
Güney Afrikada özgürlük ve eşitliğe geçişin hemen öncesinde, dünyadaki genel kanı, sanırım, bu geçişin kansız olmayacağıydı, Yeryüzünün birçok yöresinde aynı ırktan ve renkten olan insanların birbirlerinin boğazlarına sarıldıkları bir dönemde, birbirinden çok farklı ırkların yaşadığı Güney Afrikada, işte, bu kansız geçişi sağlayan Mandela ve De Klerkin önderliğinde siyah, beyaz, kahverengi tüm Güney Afrika halkı, bence en büyük övgüye layıktır.
Kitabımda, ırkçılık rejiminin dünyada en uzun süre uygulandığı bir ülkede yok edilişinin çoşkusunu ve insanlığın özgürlüğe ve eşitliğe doğru kanat açışının sevincini bir nebze olsun yansıtmaya çalıştım.
Irkçılık ayıbının bir gün yeryüzünden tümüyle silinip yok olması dileğiyle!
(Önsözden)
- Türkçe190 s.3. HamurCiltsiz13.5 x 19.5 cmİstanbulTemmuz 1997190 s.+24 s. Fotoğraf1. Basım